Hüzünlü Bir Günün Vardiyası

(...)

Bugün erkenden başladı mesaiye içim. Bir tarafım boşluğu taşırken, öbür tarafım şiirleri kırmadan yerleştirmeye çalışıyor raflara. İçimde sanki biri sigarasını yakmış, efkarlı bir şekilde tüttüeüyor. Kül tablası gibi dolmuşum. Üst üste yanan dertlerin külüyle, artık kendi rengimi unutur olmuşum.

Ve kimse fark etmiyor… 

            Hoş etmesini de beklemiyorum. 

                 Belki de istemiyorum.

Bugün gülüşlerim sesli değil, kahkahamın sesini kısmışlar uzaktan. Çünkü bazen insan, sadece gülmediği için suçlu hissediyor kendini.

Oysa kahkaha, çoğu zaman iyi kamufle olmuş bir çığlıktır.

Havalar epey ısındı, kimi zaman güzel kimi zaman baygınlık geçirtiyor. Mevsimler değişmiş, kuşlar gelmiş, gündüzler uzamış. Oysa içimin hava durumu hiç değişmiyor, Orada hâlâ içten içe bir sağanak. Ve galiba yıllardır bir şeyler eksik gibi. Belki bir yüz, Belki tanıdık bir ezgi, Kim bilir belki de “bana bakan bir çift mavilik”...

Biliyor musun bugünlerde en çok söndürdüğüm cümle: “İyiyim” 

Ve bazen beni en çok yoran şey, derdim değil de, derdini toparlayıp anlatma çabası oluyor.

Bugün biraz yavaşım. Hayata yetişmeye çalışmıyorum. Zaten bazen en büyük başarı, hiçbir yere varmamaktır. 

Sadece durmak.

Sadece içini dinlemek.

Ve kendine şunu demek: “Geçmedi belki ama… Geçmeyi düşündü.”


Hüzünlü Bir Günün Vardiyası  Hüzünlü Bir Günün Vardiyası Reviewed by Es'Or on Eylül 09, 2025 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.